Futbol endüstriyel bir oyun haline geldiğinden beridir, maksatının dışında bir olaya dönüştü.
Spor yapmaktı maksat.
İnsanlar müsabakaları izleyerek eğlenmek ve hoş vakit geçirmek istemekteydi.
Sporcular da profesyonel olarak
hem geçimlerini sağlamak hem de branşlarını geliştirmek çabası içinde yapıyorlardı bu işi.
Gelinen son durumda sadece kazanmak ve şampiyon olmak uğruna bütün tuşlara basmaya başladılar.
Astronomik rakamlarla transfer edilen hocalar ve oyuncular,
Çirkin bir yönetim dili,
Sürekli oyunun dışında başka etkenlerin var olduğunun inandırılmaya çalışılması,
Saatlerce kamuoyunu meşgul eden tartışmalar,
Büyük büyük beylik laflar,
Birbirine saldırmalar,
Hakaretler,
Küçük düşürücü davranışlar...
Dağ fare doğurdu.
Ülkenin en önemli eğitim kurumlarından mezun olan, eğitim ve kariyerini yurtdışında taçlandıran, sayılı insanlar arasına giren bu spor yöneticileri, ne hikmetse bir canavara dönüşüyorlar.
Kulüp mü yönetiyorlar, yoksa arenaya çıkmış glatyatörler gibi savaşa mı belli değil.
Aslında hepsi saygın iş adamı veya
kurum ve değerli kuruluşlarda çalışmış kabiliyetli insanlar.
Nasıl yönetilmek istiyorsan öyle yönetilirsin diye bir kalıp var ya maalesef.
Satın alan, talep eden, isteyen bizler, sorunun çözülmesinde
ya da çözülmemesinde pay sahibiyiz.
Son yedi hafta süper ligde, İki takım başa baş mücadele ediyor.
Avantaj Galatasaray'dan yana şu an.
İki takımdan birisi şampiyon olacak.
Benim kaanatimce kim kaybederse yönetim, hoca ve oyuncu değişikliği olacaktır.
Sorun da burada başlıyor.
Taraftar; üzülen, sevinen, ağlayan, gülen, para ödeyen, harcayan ve harcanan hep taraftar.
Tanınan, ihale alan, saygınlık kazanan, kapılar açılan, hesap kitap vermeden çekip giden, arkada büyük bir sorun bırakan endine hiç bir şey olmayan kim Yöneticiler...
Kulüp borç batağında: "Büyük Başkannn."
Takım küme düşmüş: "Efsane Başkannn."
Avrupa da sıfır çekmişiz: "Bizi bırakma Başkannnn."
Bir de 'şerefli ikincilik' masalı var.
Aynen muhalefetin bize yıllardır söylediği gibi...
Size bir yerden tanıdık gelmiyor mu bu durum?
Döviz tavan yapmış,
Altın rekor tazelemiş,
Borsa çakılmış,
Emekli ekmek kuyruğunda,
Gençler yurt bulamamış,
Kadınlar her gün katledilmiş,
Etin kilosu 700 TL olmuş,
Kilogram tedavülden kalkmış, gramla her şey satılır olmuş,
Hapishanelerde yer kalmamış...
Daha sayalım mı?
Sadece futbol mu kötü yönetiliyor?
Taraftar olan, seçmen olan, bedel ödeyenlere duyurulur.
Ligin sonuna yaklaştık.
Bizim takım kaybediyor.
Takıma sahip çıkma vaktidir.